2 Ekim 2012 Salı

Huzn tulül ömr


“El-farah seb’ate eyyem vel huzn tulül ömr” Dedi yaşlı bir kadın kendine.

(sevinç yedi gün sürer, hüzün bir ömür boyu)

Kırgınlıklarımızı nereye atacağımızı bilemiyoruz. İnsan doğuştan hüzne yetenekli, neşeye zayıf. Bazen öfkeye bulanmış bir hüzn, bazen kimsesiz, garip bir hüzn, bazen güze dolanmış sarı bir hüzn, ama değişmeyen demir gibi soğuk ve sağlam bir hüzn.

Dünyanın çatısı olan göğün atına sığmayan koca koca hüzünler. Ama biz bu yaralayan hüznümüzü, yavru kimsesiz bir kediyi sever gibi, eksik gedik bir sevgiyle seviyoruz. Öyle ki dost… Bizi bu hüzünden ayırırsan bizde bir şey kalmaz. Biz hüznümüzle var oluyoruyuz.
 

Düşüş.

  Küçücük bir çocuk avmde onlarca insanın içinde intihar etti bugün. Küçücüktü daha. Kimse yetişip tutamadı ellerinden. Tutup yaşamaya, so...