Gönülsüz, yüreksiz söylenen her söz, tatsız, yavan ve uzak.
Dostum, hiçbir dostu kaşından gözünden ötürü seçmedik.
Birini seçtiysek eğer onda kendimizi gördüğümüz için. Ruhunun
yakınlığı, kalbinin aydınlığı için. Nakit
dostlukların, planlı ve karşılıklı anların canı cehenneme. Verdiğini devamlı
aldığıyla tartanlar, siz evet, siz, bizden uzak durun olur mu?
Birçok insanla birçok şekilde bir araya geldik. Elinde kalem
kağıt, yaptıkları ve yapılanları ömrüne not düşenleri olduğu yerde bıraktık.
Neşeleri ve hüzünleri paylaşmayan insanlar omuz omuza da olsalar
bir araya gelemezler. “Gecenin içinde fenerle yürümek, bulutlu günden iyidir”
demişti okuduğum bir kitaptaki Afganistanlı kadın. Sonra dönüp, Arroz’a “ İnsanlar seninle yemek
yerse sana ihanet ederler ama bir köpek seninle yemek yerse bil ki seni sevdiği içindir” demişti. Burada
köpekleri mi övmüştü yoksa insanlarımı yermişti anlayamamıştım.
O değil de,en çok neye üzülüyorum biliyor musun? Fazlaca beklentileri
için karşısındakini yargılayanlara. Birini seviyorsanız şayet onun
yaptıklarınızı da seversiniz, ya da sevmelisiniz. Yok yaptıklarınız gözünüze
batıyorsa sevginizi yoklayın ciddiyetle, emin olun ki bulamayacaksınız yerinde.
Ah dostum… Bakma durmadan saate baktığıma,
karşında bir müsrif duruyor. Doğduğu saatten geri sayımının başladığını gördüğü
bildiği halde bir zaman müsrifi…
Oysa dünya eskiyor, savurganca kullanılmış zamanla. Görünür olan her şey yitiyor zamanla.
Bir tek Eylül akşamların büyüsü dışında.
Sümeyye Günaydın
http://fizy.com/#s/1ah048